Üzüm binlerce yıldır insanlar için önemli bir besin kaynağı olmuştur. Olgunlaşma döneminde üretilen üzümlerin tamamının taze olarak tüketilmesi imkânsız olduğu için, rekoltenin bir kısmı pekmez yapımında, bir kısmı da kurutularak daha sonra tüketilmek amacıyla değerlendirilmektedir. Üzüm üzerine yapılan araştırmalar, özellikle çekirdekli kuru üzüm üzerine yoğunlaşmıştır. Üzümün çekirdeğinin insan vücudu üzerine olan olumlu etkileri sebebiyle daha çok tercih edilir hale gelmiştir.

Çekirdekli kuru üzüm, barındırdığı karbonhidrat ve magnezyum açısından insanlar için iyi bir enerji kaynağıdır. Ayrıca E, B1, B2 ve C vitaminlerini içerir. Bunun dışında madensel tuzlar ve mineraller de bulunmaktadır. Özellikle demir minerali, kansızlığın en büyük ilacı olarak bilinir. Lifli yapısı nedeniyle sindirim sistemini de rahatlatmaktadır.

İnsan vücudunda yapısal sorunlardan biri de oksidan madde adı verilen serbest radikallerdir. Serbest radikaller etkisiz hale getirilemezse, vücutta kanser oluşumuna sebebiyet vermektedir. Serbest radikalleri, antioksidan maddeler etkisiz hale getirebilmektedir. Üzüm çekirdeğinde fitokimyasallar bulunur ve bunlardan en önemlisi olan pycnogenol, en güçlü antioksidanlardan biridir. Üzüm çekirdeği tüketimi ile vücuda serbest radikalleri etkisizleştirici antioksidanlar alınmış olur ve bu sayede kanserden korunma sağlanır.

Çekirdekli kuru üzüm, modern beslenme alışkanlıkları içinde sağlık açısından büyük yararlar sunan bir besin olarak öne çıkmaktadır. Akademik araştırmalar ve bilimsel çalışmalar, bu küçük fakat etkili meyvenin sağlık üzerindeki olumlu etkilerini sürekli olarak desteklemektedir. Özellikle antioksidan kapasitesi ve besleyici değeriyle, günlük diyetinize çekirdekli kuru üzüm eklemek, genel sağlığınıza katkıda bulunacaktır.